When The Phone Rings NOVEL - Bölüm 0

When The Phone Rings Novel Prolog

Çevirmen: Zeyzeyella

Gerginlikten sözler zorla ağzından çıktı kadının.

“Benim bir sözümle senin politika hayatın biter!”

Çok sert ısırdığı dilinden kan sızdı.

Hee Joo sesiyle oynandığını biliyordu ama telefonun diğer ucundaki sessizlik onu tırnaklarını kemirecek kadar korkutmuştu.

Hayır, daha küstahça. Daha kabaca.

Gerçek bir şantajcı gibi konuş.

“Kahretsin! Sana önce taleplerimi yerine getir demedim mi?”

Kalbi o kadar hızlı ve çok çarpıyordu ki sanki göğüs kafesinden fırlayacakmış gibiydi.

Bu zamana kadar sesi olmadan yaşamışken nasıl bir anda bu hale gelmişti?

Birini tehdit eder hale nasıl gelmişti?

“İfşa olarak rezil olmayı gerçekten kabul ediyor musun? Halk seni parmakla gösterse bile mi?”

Telefonu tutan avuç içi terden sırılsıklam olmuştu. İlk kez tehdit telefonu almıyordu ama her seferinde ecel terleri döküyordu.

Sessiz bir nefes aldı ve bakışlarını sertleştirdi.

Şüphesiz ki bir şantajcının en büyük silahı cüretkarlıktı.

Suçluluğu gölgede bırakan kişisel çıkarlar, otoriteyle alay eden kibir, önce davranıp sonra düşünme dürtüsü ve neredeyse gülünecek kadar çirkin, sabit fikirli bir inanç.

Bir şantajcı kararlılıkla hareket eder. Bir kez başladı mı sonuna kadar gitmelidir.

İstediği sonuca ulaşana kadar.

“Acele et ve her şeyi eski haline getir! Yoksa itibarına çamur mu bulaştırayım? Senin gibi güce aç bir p*ç bunu kaldıramaz, değil mi?

– …

Diğer taraf sessiz kaldı.

Sadece bir çakmağın tıkırtısı ve yanan bir sigaranın belli belirsiz çıtırtısı onu cevapladı. Sakinliği sinir bozucuydu.

Hee Joo alt dudağını ısırdı.

“Bu işi uzatmaya devam edersen ne yaparım bilmiyorum!..”

Değiştirilmiş ve hırıltılı gelen sesi kulak tırmalıyordu.

Bu adamı tehdit etmek en başından beri imkansız mıydı?

Başkanın yüzü olarak bilinen ülkedeki en pahalı ağza sahip adam…

Bir sonraki başkanlık seçimlerinin baş adayının tek oğlu ve tüm halkın güvendiği Mavi Saray sözcüsü…

Baek Sa Eon.

Hee Joo gibi yıllarını sessizlik içinde geçirmiş biri için onunla yüzleştiği her an bir savaştı.

Ama ondan kaçmak istiyordu. Kendi isteğiyle bir tarafa atılmaktı tek dileği.

Bir başkan adayı olan kayınpederi ve büyük bir gazetenin sahibi olan ailesinin ortak çıkarları için sömürüldüğü sevgisiz bir evliliğe girmesinin üzerinden üç yıl geçmişti.

Aşağılayıcı sözleşmenin altında her iki ailenin imzası değil teminat gibi teslim edilen kendi bedeni vardı aslında.

Boğucu bir denetim altında yaşamaktan bıkmıştı.

Bir şantajcı olmak zorunda kalsa bile kurtulmak istiyordu.

“Eğer dediğimi yapmazsan her şeyi açığa çıkarırım! Senin pis önemsiz geçmişini-!”

“Anladım.”

Sesi yavaş ve soğuktu.

“Ne kadar tatlı.”

Ses tonu kulak zarını tırmalarcasınaydı ve dondu kaldı.

“Bir dahaki sefere daha dakik olmalısın.”

“Bu da ne?”

“Birkaç dakika geç kaldın. Yerime başka bir kurban mı buldun yoksa?”

Ne diyor lan bu?!

“!”

“Ne de olsa acımasız şantajcımı çaresizce bekliyorum değil mi?”

“Geniş bir sahada oynarsan sence kızar mıyım, kızmaz mıyım?”

Burada şantajcı benim neyin sahasından bahsediyor bu?

Bir an için dili tutuldu ve şaşkına döndü. Bu süre içinde Sa Eon konuşmanın kontrolünü ele geçirmişti.

“Bana işkence etmen yetmiyor mu? Başkalarını da tehdit edemezsin değil mi? Sadece tek bir kişiyi seçip onu ezersen daha eğlenceli oluyordur.”

Hee-joo inanamayarak ağzını açtı ama kelimeleri bulamadı.

“Geç kalan insanlardan nefret ederim ve şantajcılar da kesinlikle istisna değil.”

Sigarasını çekiştirirken çıkan sese, közün içinde eriyen filtrenin hafif çıtırtısı eşlik etti.

“O halde bir penaltı* olmalı değil mi?”

“Ne?”

Farkında olmadan resmi bir şekilde konuştu.

“Şu anda ne giyiyorsun?”

Aşırı ısınmış olan telefon avucuna yapışmıştı.

“Çıkararak başlayalım olur mu?”

Gördüğünüz gibi ben gizlice kendi kocasına şantaj yapmaya çalışan bir kadınım. Ama görünüşe göre kocam “beni” “benimle” aldatmaya çalışıyor!

* Futbol terimi olarak bildiğimiz penaltı aslında Türkçe olarak ceza demek. Birkaç cümle önceki sahada oynamakla bağdaştırılarak bir kelime oyunu yapılmış.

Zeyzeyella: Merhabalar webtoondan gelenler ve diğerleri. Hepiniz hoş geldiniz! Sizlerle yepyeni bir yolculuğa çıkıyoruz. Webtoonun son bölümünde birtakım sorunlardan ötürü şimdilik devam edemeyeceğimizi belirtmiştim (bknz. When The Phone Rings 18. Bölüm). Yeni mekanımız artık burası. Bir aksilik olmadıkça her Cuma akşamı buradayız. Yorum yapmayı ve tepki bırakmayı unutmayın. Şimdiden iyi seneler!

(Kim bilir belki iyi birer okuyucu olup tepki bırakır, yorum yazarsanız bir bakmışsınız yılbaşı sürprizi gelmiş.)